Cumhurbaşkanlığı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Kılıç: “Cumhurbaşkanımız hiçbir zaman devlet ahlakını bozmadı, çok yutkundu”
Cumhurbaşkanlığı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç ise, “Cumhurbaşkanımız başbakanlığı döneminde bu kadar baskı ve baskı altına alınmış olsa da bazı somut anekdotlar anlatamam ama şunu çok net gördüm; Hiçbir zaman devlet adabını ihlal etmedi, çok yutkunmadı. Bunları gündeme getirmemize asla izin vermedi.” ” söz konusu.
Cumhurbaşkanlığı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç, YouTube video içerik yapımcısı Adem Metan’ın hazırlayıp sunduğu ‘Öyleyse’ programına konuk oldu. YouTube kanalında yayınlanan röportajda Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ilgili anılarını anlatan Kılıç, özel hayatına ilişkin soruları da yanıtladı. Herkesin kendi hayatında bir çizgisi olduğunu belirten Kılıç, ailenin ve yaşadığı hayatın insanların yönünü belirlemede etkili olduğunu belirterek, “Artık benim cennetim benim yerim. Ben babamın işçi olarak çalıştığı dönemde doğdum. Almanya’da doktor. Almanya’da doğdum. İlkokulu orada bitirdim. Daha sonra İstanbul’da Almanca okudum. Lise eğitimime devam ettim. Ardından İngiltere’de siyaset ve ekonomi alanında lisans eğitimimi tamamladım diyebilirim. Mesela Alman Lisesi aslında bir fen lisesi. Sayısal bir okul. Ama mühendis olmayı hiç düşünmedim mesela. Doktor olmayı düşündüm, babamdan geldi, o da öyle yaptı. “Tıp doktoru bir baba ve fizyoterapist bir annenin çocuğu olarak siz hep hekimliğin içindesiniz. Kaçınılmaz olarak üzerinizde bazı ince etkiler bırakıyor” dedi.
“Bazı şeyler bizimle birlikte mezara gidecek”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlık dönemine ilişkin konuşan Kılıç, “O günlerde gösterdiğimiz çabalar, o günlerde yaşadıklarımız, bizi sıradan hayatta bu günlere gelmeye hazırladı. Özellikle 2015’te çok şey yaşadık, çok şeye tanık olduk. Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlık dönemi. Bazı şeyler bizimle birlikte mezara gidecek.” “Görevimizin gereği buydu. Halen de öyle. Bunları rastgele ifade etmemiz mümkün değil” dedi.
“O dönemde yaşananlar Türkiye ve dünya siyasetinde bir dönüm noktasıydı.”
O dönemde yaşananların Türkiye siyaseti ve dünya tarihi açısından bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Kılıç, “Aynı zamanda ilginç zamanlardan geçiyoruz ve bunu içindeyken hissetmiyorsunuz. Ben 2011 yılında ilk kez milletvekili seçildim. Yani o dönemde Cumhurbaşkanımızla yakın çalışma misyonunu bırakıp aktif siyasi hayata başladım.” Geçtim. Yanlış hatırlamıyorsam seçimin üzerinden 2-3 ay geçmişti. Bir gün televizyon izliyorduk. Üşütmüş olmalıyız. Hanım bize çorba ve destek veriyor. O dönemde televizyonda Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlık yaptığı günlük program yayınlanıyordu. Program sabah bir yerde ve öğleden sonra birde. Akşam saatlerinde yerde ve başka bir yerde akan yoğun bir program. İstemeden “Hanımefendi bakın buraya, bu nasıl bir tempo, nasıl dayanıyor?” dedim. Bayan güldü. “Çağatay” dedi, “Üç ay öncesine kadar aynı tempodaydın.” “dedi.
“Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın bize bu tecrübe fırsatını vermesi yeterli, orada çok şey öğrendim.”
Uzun yıllardır Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında olduğunu belirten Kılıç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine bu noktada dil yeteneğinden dolayı destek olması yönünde talimat verdiğini söyledi. O dönemde gelen eleştirilere de değinen Kılıç, “Tabi o zaman farklı işlere bulaşırsınız. Bazı şeyler mezara gider. Tabi bunlar devlet arşivlerinde. Yanlış anlaşılmasın beni burada. Hatırlıyorum çünkü o dönemde en çok eleştirilen konulardan biriydi ve hala bunu söyleyenler var.” Resmi çevirmenler olsa da, bu kadar. Biz de memurduk, bu devletin memuruyduk. Yapılan görüşmeler Dışişleri Bakanlığı ve devlet arşivlerinde bulunmaktadır. Şunu söyleyebilirim; O günün görevlerini yerine getirdik. İşte bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımız bize bu tecrübeyi kazandırdığı için çok şanslı. “Çünkü orada çok şey öğrendim” dedi.
“Eşimin bu noktada fedakarlığı olmasaydı yaptığım işte bu kadar başarılı olamazdım.”
Özel kalem yardımcılığı görevine henüz 27 yaşındayken başladığını belirten Akif Çağatay Kılıç, “Yaşlandıkça anlıyorsunuz. Ailenizle ilgili çok önemli bir fedakarlık yapıyorsunuz. Eşiniz de tek başına” bir tarafta çocuklar, bir tarafta yani ben hep şunu söyledim. Beni tanıyanlar, “Çevremdekiler bilir. Eğer eşimin bu noktada fedakarlığı olmasaydı yaptığım işte bu kadar başarılı olamazdım” dedi.
“Cumhurbaşkanımızın başarısının sırrını yabancılar da soruyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başarısının sırrını yabancıların da sorduğunu belirten Kılıç, “Bazen soruyorlar, yabancılar da soruyor. Cumhurbaşkanımızın başarısının sırrı nedir? Aslında tek kelime samimiyettir. Çünkü Cumhurbaşkanımız hiçbir şey yapmıyor.” Samimi olmadığı, samimi olarak inandığı, düşündüğü ve doğru olduğuna inandığı hiçbir şeyi de yapmıyor.” “Hiç geri durmuyor. Ancak vatandaşla ilişkilerde samimiyet karşı taraftan gelirse derinleşir. Gelmezse, duvar örülürse ona göre ilerler” dedi.
“Hasta ziyareti konusunda çok hassas”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hasta ziyaretlerine özel önem verdiğini belirten Kılıç, “Tanıdığı, tanıdığı, tanıdığı hastaları ziyaret etme konusunda çok hassas. Ailelerinin bakımı konusunda da büyük hassasiyeti var. Hatta dönemini bile hatırlıyorum. büyükşehir belediye başkanlığı, o zamanlar liseyi yeni bitirmiştik.” “Üniversiteye gidiyorduk. Gelip gittiğimizi hatırlıyorum. Zaman zaman özel ilgi gösterdiği bazı vatandaşlar için yaptığı çalışmaları duyardık. Dolayısıyla bunlar insani açıdan değerli şeyler. Dolayısıyla şaşırmamaları lazım. Bir gün vatandaşlarımız yolda giderken yanındaki böyle bir arabanın camında Sayın Cumhurbaşkanımızı görürse.” dedi.
“Bu, adaletsizliğe tahammül edememekten kaynaklanan bir şey.”
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde yaptığı konuşmada Avrupa Konseyi’ne verdiği “teröre destek” tepkisinin ayrıntılarını paylaşan Akif Çağatay Kılıç, “Biz Karadenizliyiz, kızdığımız zamanlar oluyor. Ama şu var. Haksızlığa tahammül edemememiz çok doğal. Hepimiz etten kemikten, duygudan yaşıyoruz. Ama politik açıdan baktığınızda dediğim gibi sorumluluk yüklenmiyorsunuz. O gün Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi ve aynı zamanda Avrupa Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türkiye Delegasyonu Başkanı.Ülkenize ve Cumhurbaşkanımıza yapılan haksızlık ve haksızlığın ötesinde siz de yalan söylüyorsunuz, ajitasyon yapıyorsunuz. Kaynamaya başlayınca katsayınız yükselmeye başlıyor.Yanlış hatırlamıyorsam karşımdaki iki konuşmacı gerçekten sinirlerime dokunmuştu.Ve öyle de oldu.Bunu planlayamazsınız.Yapamazsınız. Planlayın ama konuşmaya başlayınca aklınıza bunlar geliyor. Geldiklerinde tepki vermeye başlıyorsunuz ve öyle de oldu. Bu böyle oldu. Başka yerlerde de başka konuşmalarımız oldu. Ayrıca kızdığımız, sert konuştuğumuz, sakin kaldığımız, belki daha sert sözler söylediğimiz, muhataplarımıza konuları anlattığımız konuşmalar da oldu. O gün farklı bir şekilde yaşandı. Özellikle terör örgütüyle ilgili olanlar, terör örgütünün Türkiye’deki faaliyetleri, Cumhurbaşkanımıza karşı siyasi olarak yanlış olarak öne sürülen şeyler. Yani bu bir izlenim değil, bilerek yanlış söylenen şeylerdir. “Mesela kendilerine verilen cevapta böyle bir şey oldu” dedi.
“Hepimizin çıkaracağı dersler var”
Deprem olduğunda kendisinin Amerika’da olduğunu anlatan Kılıç, o dönemde yaşananları şöyle anlattı:
“Amerika’ya indik, yanlış hatırlamıyorsam indikten kısa süre sonra deprem haberini aldık ve geri döndük. Direkt Hatay Antakya bölgesine gittim ama girdiğim ilk anı çok iyi hatırlıyorum. Gerçekten gelemedim. Bir arkadaşımızla birlikte girdiğimizde gözlerime inanın. Allah bir daha böyle bir olay yaşatmasın. Dediğiniz gibi bu konularda gerekli önlemleri almak gerekiyor. Hepimiz için çıkarılacak dersler var, Bunları bizim de öğrenmemiz lazım. Millet olarak bunları öğrenmemiz lazım. Yani meseleye salt siyasi açıdan bakmamak lazım. Öyle ya da böyle hepimizin bundan çıkarması gereken dersler var. Bunları ümit ediyoruz.” Bunu öğreneceğiz, sonra yolumuza devam edeceğiz. Ama o gün, o felakette başlayan süreci devam ettirebilmek, sürdürebilmek öyle bir şey ki.”
“Hiçbiri için son Cumhurbaşkanlığı seçiminde çalıştığım kadar çalışmadım.”
Son seçim döneminde yaşananları anlatan Kılıç, “Ben 24., 25., 26. ve 27. dönemde milletvekili olarak görev yaptım. Bu milletvekili seçimlerinde de doğal olarak hep çalıştım. Ancak hiçbirinde çalışmadım. Ben bu son Cumhurbaşkanlığı seçiminde ne kadar çalıştımsa, bunu hiçbir şey için söylemiyorum, yanlıştır, anlamıyorum, neden oldu bu? Üç dönem kuralının uygulanması konusunda ısrarla görüşümü dile getirdim, ancak normal görevimiz nedeniyle yurt dışında özellikle seçimden önceki son 6 ayda, yani 2022’de çok sayıda temaslarımız ve toplantılarımız olduğunda, diyorlar. Aralık ayından bu yana bize ‘Gidiyorsunuz, gidiyorsunuz. Türkiye’de hükümet değişecek, Cumhurbaşkanı kazanamayacak. Erdoğan’ın artık siyasi geleceği olmayacak.’ Şimdi burada iki nokta var; birincisi tabii ki ben Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında yıllarca birlikte görev yaptım, onun sayesinde bu noktada bize güvendi, çok hassas görevlerde bizlere görev alanı açtı. Aynı zamanda Milletimizi bir temsil makamı olarak temsil etmemiz için değerli mevkilerin önünü açtı.Dolayısıyla kişisel bir yakınlık elbette var.Bu, ortaya koyduğu şeyler, yaptıkları nedeniyle kişisel ve siyasi olarak sizi üzüyor. ve ona olan güveniniz. Biz bununla mücadele etmek istiyoruz. Ancak bir yandan da ikinci düzeyde onun ülkenize, ülkenize, Türkiye’ye bakış açısı, bazı eylemlerin planlandığını hissedebilirsiniz. Bu konuyla ilgili alınması gereken çok farklı ve olumsuz bir şey. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bunu söylüyorum. Bu normal, yavaş yavaş bizi daha da hırslandırmaya başladı. Sonra listeler kesinleşti, listeler tamamlandı. Adaylık süreçleri belli, baktım, Mart ayıydı, yanlış hatırlamıyorsam giderek agresifleşiyorlar. Cumhurbaşkanımıza saldırırken aslında Cumhurbaşkanımız üzerinden Türkiye’ye saldırıyorlar. Ama sonra görüyorsunuz ki belli bir cerrah bunu göremiyor. Çalışmaya yeni başladık ve birden kendimi aday olduğum zamana göre daha fazla işin içinde buldum. “Onunla konuşuyorsunuz, buraya gidiyorsunuz, o programa yetişmeye çalışıyorsunuz, sürekli yurt dışı bağlantılarımızın olduğu yerlerle tanışıyorsunuz” dedi.
“Cumhurbaşkanımız hiçbir zaman devlet adabını ihlal etmedi ve çok yutkundu”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her zaman bir devlet adamı gibi davrandığını kaydeden Kılıç, “Cumhurbaşkanımızın devlet ahlakının gereğini yapmadığını hiçbir zaman görmedim. Tamam ailemiz olarak söylediğim gibi merhum dedem de milletvekiliydi. Kendisi de milletvekiliydi. Üst düzey bir siyasetçiydi, Cumhuriyet Halk Partisi üyesiydi.” Askeri bir geçmişe sahipti, daha sonra hukuk okudu ama bu bir devlet meselesiydi. Her ne kadar Cumhurbaşkanımız başbakanlığı döneminde bu kadar baskı ve baskı altına alınsa da bazı özel anekdotları anlatamam ama şunu çok net gördüm; asla devlet görgü kurallarını ihlal etmedi ve çok yuttu. Bunları hiçbir zaman gündeme getirmedik. Buna izin vermedi. Bilinmeyen birçok şey var. Biz onların içinden geçiyorduk. Ancak hiçbirinde devlet adabını ihlal etmedi. Ülkenin başbakanı olduğu için gereğini yaptı. Artık bunu görüyorsunuz, bunu biliyorsunuz, bunu yaşıyorsunuz. Bundan sonra bireysel anlamda bir sürü şeyle böyle bir şey gelip gitmez efendim. Seni vurmak için yapılan iş gerçekten canını acıtıyor. Bundan sonra devreye farklı şeyler giriyor ama elhamdülillah milletimiz her zaman samimiyeti, samimiyeti görmüş diyorum. “Bu günlerde buradayız” dedi. – ANKARA